33- Düşman ile
Karşılaşmayı Temenni Etmenin Yasaklanması ve Asker Sayısının Çokluğuyla
Aldanmak
1. Ebu Hurayra
- - (-)
13242 (1)- Ebu Hureyre
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Düşmanla karşılaşmayı
temenni etmeyin. Çünkü siz o esnada ne olacağını bilemezsiniz" buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4/62, 77) ve Müslim, cihad (20) rivayet ettiler.
13243 (2)- Ebu Hureyre
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Düşmanla
karşılaşmayı temenni etmeyin. Onlarla karşılaştığınız zaman sabredin'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1741) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8634) rivayet ettiler.
2. Abdullah b. Ebi
Evfa
- - (-)
13244 (1)- Ebu Hayyan
der ki: Medine'de yaşlı birinin şöyle anlattığını işittim: Ubeydullah,
Haruriler (Hariciler) ile savaşmak istediği zaman Abdullah b. Ebi Evfa
kendisine bir mektup yazdı. Mektubu yazan arkadaşım idi. Ona: "Bana ondan
bir nüsha / kopya yaz" dedim ve o da yazıp bana verdi. Mektup şöyleydi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Düşmanla karşılaşmayı temenni
etmeyiniz. Allah'tan afiyet isteyiniz. Ancak düşmanla karşılaştığınız vakit
sabrediniz. Bilin ki, Cennet kılıçların gölgesi altındadır'' buyururdu. Sonra
güneşin batıya meyletmesi anında düşmana hücum eder ve: "Ey Kitab'ı
indiren, ey bulutları yürüten, ey toplanmış orduları bozguna uğratan Allahım!
Düşmanları bozguna uğrat ve onlara karşı bize yardım et" diye dua
ederdi."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
cihad (4/77), Müslim 3/1362 (1741) ve Ebu Davud 3/42 (2631) rivayet ettiler.
13228 (2)'de tekrar
etmiştir.
3. Suheyb
- - (-)
13245 (1)- Suheyb der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn savaşı sırasında daha önce
hiç yapmamış olduğu bir şekilde (konuşur gibi) dudaklarını oynatıyordu. Sonra
şöyle buyurdu: ''Sizden öncekilerden bir ceygamberı ümmetinin çokluğu ile
övünüp: ''Bunlara hiç kimse bir şey yapamaz'' dedi. Bunun üzerine Allah
kendisine: ''ümmetini şu üç şeyden birinde muhayyer kıl. Onlara ya
kendilerinden olmayan kendilerini yok edecek düşman musallat edeyim ya açlığa
maruz bırakayım ya da onlara ölümü göndereyim'' diye vahyetti. Bunun üzerine
ümmeti: ''Açlığa ve düşmana dayanacak gücümüz yoktur. Ancak ölümü tercih
ederiz'' dediler. Allah onlara ölümü gönderdi ve (bir gecede) yetmiş bin kişi
öldü. Ben ise: ''Allahım! Senden güç alır, verdiğin güçle düşmana saldırır ve
senin adına savaşırım'' derim. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
5/437 (3340, "hasen garıb"), Abdurrezzak 5/420 (9751) ve Taberani, M.
el-Kebir 8/48 (7319) rivayet ettiler.
13246 (2)- Suheyb der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldığı zaman çok kısık
bir sesle bir şeyler söylerdi. Ne dediğini anlamazdık ve kendisi de bize bunu
söylemezdi. (Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne dediğimi
anladınız mı?'' diye sorunca bir kişi: "Evet" karşılığını verdi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kendi
kavminden kendisine askerler gelen bir peygamberi hatırladım. Bu peygamber:
''Kim bunlara güç yetirir'' veya: ''Kim bunlara karşı durabilir?'' veya buna
benzer bir şey dedi. -Süleyman lafızlarda şüpheye düştü- Bunun üzerine Allah
kendisine: ''ümmetini şu üç şeyden birinde muhayyer kıl. Onlara ya
kendilerinden olmayan düşman musallat edeyim, ya açlığa maruz bırakayım, ya da
onlara ölümü göndereyim'' diye vahyetti. Bu peygamber durumu kavmiyle istişare
edince: ''Sen Allah'ın peygamberisin. Bunu sana bırakıyoruz, sen bize
istediğini seç'' dediler. Bunun üzerine namaza kalktı. Korktukları zaman namaz
kılarlardı. Peygamber namazını kıldı ve: ''Kendilerinden olmayan düşman olmaz.
Açlık yine olmaz. Ancak ölüm olur'' dedi. üç gün boyunca onlara ölüm musallat
edildi ve yetmiş bin kişi öldü. Benim sessizce bir şeyler dediğimi
gördüğünüzde: ''Allahım! Ey Rabbim! Senin adına savaşırım ve verdiğin güçle
düşmana saldırırım. Güç ve kuvvet sadece Allah'a mahsustur'' diye dua
etmekteydim."
[Sahih]
19628 (l)'de tekrar
edecektir.
13247 (3)- Hammad b.
Seleme aynı ibarelerle: "Korktukları zaman namaz kılarlardı'' lafzını
kullanmaksızın bir önceki hadisin aynısını aktarmıştır.
[Sahih]
13248 (4)- Suheyb der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn savaşı sırasında sabah
namazından sonra daha önce yaptığını görmediğimiz bir şekilde (konuşur gibi)
dudaklarını oynatıyordu. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Daha önce hiç
yapmadığın bir şey yapmaktasın. Dudaklarını oynatarak ne demektesin?"
dediğimizde şöyle buyurdu: ''Sizden öncekilerden bir peygamberı ümmetinin
çokluğu ile övünüp: ''Bunlara hiç kimse bir şey yapamaz'' dedi. Bunun üzerine
Allah kendisine: ''ümmetini şu üç şeyden birinde muhayyer kıl. Onlara ya
kendilerinden olmayan kendilerini yok edecek düşman musallat edeyim ya açlığa
maruz bırakayım ya da onlara ölümü göndereyim'' diye vahyetti. Bunun üzerine
onlarla istişare etti ve ümmeti: ''Düşmana dayanacak gücümüz yoktur. Açlığa ise
hiç sabredemeyiz. Ancak ölümü tercih ederiz'' dediler. Allah onlara ölümü
gönderdi ve üç günde yetmiş bin kişi öldü. Ben onların çokluğunu gördüğüm
zaman: ''Allahım! Senden güç alır, verdiğin güçle düşmana saldırır ve senin
adına savaşırım'' demekteydim.''
[Sahih]
13249 (5)- Suheyb der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldığı zaman çok kısık
bir sesle konuşur ve ne dediğini anlamazdım. Kendisi de bize bunu söylemezdi.
(Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne dediğimi anladınız
mı?'' diye sorunca: "Evet" karşılığını verdik. Bunun üzerine
Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kendi kavminden
kendisine askerler gelen bir peygamberi hatırladım. Bu peygamber: ''Kim bunlara
güç yetirini veya: ''Kim bunlara karşı durabilir?'' veya buna benzer kelimeler
söyledi. -Süleyman ifadelerde şüpheye düştü- Bunun üzerine kendisine:
''ümmetini şu üç şeyden birinde muhayyer kıl. Onlara ya kendilerinden olmayan
düşman musallat edelim ya açlığa maruz bırakalım ya da onlara ölümü
gönderelim'' diye vahyolundu. Bu peygamber durumu kavmiyle istişare edince:
''Sen Allah'ın peygamberisin. Bunu sana bırakıyoruzı sen bize istediğini seç''
dediler. Bunun üzerine namaza kalktı. Korktukları zaman namaz kılarlardı.
Peygamber bir müddet namaz kıldı ve: ''Ey Rabbim! Kendilerinden olmayan düşman
olmaz. Açlık yine olmaz. Ancak ölüm oluı” dedi. Bunun üzerine onlara ölüm
musallat edildi ve yetmiş bin kişi öldü. Benim sessizce bir şeyler dediğimi
gördüğünüzde: ''Allahım! Ey Rabbim! Senin adına savaşırım ve verdiğin güçle
düşmana saldırırım. Güç ve kuvvet sadece Allah'a mahsustur'' diye dua etmekteydim.''
[Sahih]
13250 (6)- Suheyb
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) düşmanla karşılaştığı
zaman: "Allahım! Senden güç alır, verdiğin güçle düşmana saldırır ve senin
adına savaşırım’’ derdi.
[Sahih]